Çıplak, mesajında Aşura Günü’nün, İslam tarihinin en acı ve hüzün dolu günlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Bu mübarek gün, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın sevgili torunu Hz. Hüseyin Efendimiz’in ve yanında bulunan 72 kahramanın Kerbela’da vahşice şehit edildiği gündür.” dedi.
Aşura’nın sadece bir matem günü değil, adaletin ve direnişin simgesi olduğunu ifade eden Çıplak, “Zulmün sembolü haline gelen Yezid’in siyasi ihtirası, Hz. Hüseyin’in hakkı ve hakikati savunan asil duruşuyla çarpışmıştır. Bu mücadele, insanlık tarihine silinmez bir utanç lekesi olarak kazınmıştır.” ifadelerini kullandı.
Hz. Hüseyin’in sadece Ehl-i Beyt’in bir ferdi değil, tüm Müslümanların vicdanı olduğunu vurgulayan Çıplak, “Kerbela’da susayan sadece Hz. Hüseyin değil, İslam’ın özü, ruhu ve adaleti susamıştır.” dedi.
Müslümanlara düşen görevin, bu tarihi olayı yalnızca yas olarak değil, aynı zamanda bir uyanış vesilesi olarak görmek olduğunu belirten Çıplak, mesajını şöyle sürdürdü:
“Bugün bizlere düşen; dünyada dökülen kanlara, mazlumlara reva görülen zulme ve iki yüzlü siyasete karşı Hz. Hüseyin gibi durabilmektir. Kerbela’yı anmak, yalnızca gözyaşı dökmek değil; Yezid zihniyetine karşı direnmekle mümkündür.”
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk milletinin inancına, adaletine ve kardeşliğine sahip çıktıklarını kaydeden Çıplak, “Türk-İslam ülküsünün temelinde, Hüseyin’in vakarına sahip çıkmak, Yezid’in zulmüne karşı dik durmak vardır. Bu duruş, ecdadımızın duruşudur, mazlumun duası, zalimin korkusudur.” dedi.
Başkan Çıplak, mesajının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Başta Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere, Kerbela’da şehit edilen tüm Ehl-i Beyt mensuplarını ve Müslüman kahramanları rahmetle ve saygıyla anıyorum. Rabbim milletimizi, devletimizi ve tüm İslam âlemini birlikten ve dirlikten ayırmasın.”