Yarın 1 Eylül Dünya Barış Günü. Barış denince akla ilk gelen tarihdeki ilk barış antlaşması olan Kadeş barış antlaşması gelir. Ancak biz bunu tarih boyunca kullanmayı beceremedik.
Her olur olmaz işte şenlikler, etkinlikler yapılan Çorum’da Dünya Barış Günü için en küçük bir çaba harcanmadı.
Oysa barış adına Çorum’da önceden bir hazırlık ile uluslararası bir etkinlik düzenlenip, dünya barışı hakkında güzel mesajlar verilebilir, Gazzede yaşanan katliama dur denilebilmesi için tüm dünya ülkeleri desteğe çağırılabilirdi. Gazze denilince üfleyince mangalda kül bırakmayan ancak Avrupayı gezmekten de geri kalmayan vakıf ve sendika yöneticilerinden böylesi fikirler beklerdik ama olmadı. Yani “İstemezükcü” zihniyet bildiğiniz gibi. Diğer yandan milletvekillerimizin ya da belediye başkanımızın danışmanlarından böyle bir öneri gelebilirdi ama bunu da duymadık.
Taa ki Konya’nın Akşehir ilçesinde düzenlenen tarihi Kentler Birliği’nin Meclis toplantısına bir ilçe belediye başkanımız çıkıp konuşmasında ilçesinin barındırdığı tarihi ve kültürel mirasa değinerek Kadeş Barış Antlaşması’nın topraklarının Çorum olduğunu hatırlatana kadar tarihi kullanmak kimsenin aklına gelmedi.
Kadeş Barış Antlaşması ve 1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle harekete geçmek bırakın ilin ileri gelenlerini ne valilik ne de belediye kültür müdürlüklerinin de aklına gelmedi.
Ortaköy Belediye Başkanı Taner İsbir, tarihi kentler birliği toplantısında “Dünyanın barışa en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün, Kadeş Barış Antlaşması’nın doğduğu topraklar olan Çorum’da, Tarihi Kentler Birliği öncülüğünde kutlanmasını arzu ediyoruz. Bu, Türkiye’nin dünya barışına verdiği önemin de altını çizecek anlamlı bir adım olacaktır” demişti.
Ancak onun çağrısı da ortada kaldı. Bu çağrıya kendi ilinden destek bulamayanın başka illerden destek bulmasını beklemenin anlamı da yoktu zaten.
