Güngör, kız çocuklarının eğitim, güvenlik ve adalet hakkına dikkat çekerek Türkiye’deki mevcut tabloyu “utanç verici” olarak değerlendirdi.
CHP’li Güngör açıklamasında, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nün, kız çocuklarının sesine ses verme günü olduğunu belirtti. Ancak Türkiye’de her geçen gün bir kız çocuğunun susturulduğunu, çocukluklarının ellerinden alındığını ifade etti.
“Her kız çocuğunun güven içinde yaşama, eğitim alma ve korunma hakkı vardır. Ama bu ülkede kız çocuklarının yaşam hakkı her gün biraz daha yok sayılıyor,” diyen Güngör, çocuklara yönelik davalarda verilen kararların cezasızlığı pekiştirdiğini söyledi.
“NARİN’İN VE LEYLA’NIN DAVALARI ADALETİN YARIM KALDIĞINI GÖSTERİYOR”
Güngör, 8 yaşındaki Narin Güran ve 4 yaşındaki Leyla Aydemir davalarına dikkat çekerek, her iki olayda da adaletin yerini bulmadığını belirtti.
“Narin’in ölümüne ilişkin dosya hâlâ bekletiliyor, adalet bir kez daha ertelendi. Leyla Aydemir davasında ise beraat kararı Yargıtay tarafından bozuldu ama süreç hâlâ tamamlanmadı,” ifadelerini kullanan Güngör, devletin kız çocuklarını koruma iradesinin eksikliğinin toplumsal güveni sarstığını söyledi.
“ÇOCUK, ÇOCUKTUR! RIZASI OLMAZ!”
Elazığ’da yaşanan istismar davasına da değinen Güngör, 12 yaşındaki bir çocuğun “rıza gösterdiği” iddiasını akla, hukuka ve vicdana ihanet olarak niteledi.
“Çocuk, çocuktur. Rızası olmaz! Bu gerçeği unutturmaya çalışan hiçbir zihniyete sessiz kalmayacağız,” dedi.
Güngör, Türkiye’de 18-45 yaş arasındaki her 5 kadından 1’inin çocuk yaşta evlendiğini, 2024 yılında 9 bin 354 kız çocuğunun evlendirildiğini belirterek, “Bu tablo istatistik değil, utançtır. Kız çocuklarını büyütmek yerine evlendiren bir devlet, geleceğini küçültür,” ifadelerini kullandı.
“İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmek Telafisi Mümkün Olmayan Hak Kayıpları Yarattı”
CHP’li Güngör, Türkiye’nin çocuk haklarına dair uluslararası sözleşmelere taraf olduğunu hatırlatarak, bu sözleşmelerin anayasal düzeyde uygulanmamasını eleştirdi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemiz, kız çocukları açısından telafisi mümkün olmayan hak kayıpları doğurmuştur. Şiddete karşı mücadeleyi zayıflatmış, koruma mekanizmalarını geri çekmiştir,” diyen Güngör, kız çocuklarının güçlendirilmek yerine korunmayı bekler hale geldiğini söyledi.
“CHP İKTİDARINDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe gireceğini vurgulayan Güngör, kız çocuklarının haklarının yalnızca kağıt üzerinde değil, yaşamın içinde korunacağını ifade etti.
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak sözümüz nettir: Biz, çocukların ve kız çocuklarının güvenliğini koşulsuz biçimde koruyan, cezasızlığı ortadan kaldıran, adaleti erişilebilir kılan bir hukuk düzeni kuracağız,” dedi.
“KIZ ÇOCUKLARI KORKUYLA DEĞİL, UMUTLA BÜYÜYECEK”
Açıklamasında eğitimden adalete, sağlıktan sosyal desteğe kadar kız çocuklarının ihtiyaçlarına yönelik politikalar üreteceklerini belirten Güngör, okul terkini engelleyecek, bursları artıracaklarını dile getirdi.
“Her kız çocuğu kendi hayalinin peşinden gidecek; hiç kimsenin gölgesinde değil, kendi ışığında büyüyecek,” diyen Güngör, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir ülkenin geleceği, kız çocuklarının ne kadar güvende olduğuyla ölçülür.
Bir ülkenin adaleti, kız çocuklarının gözyaşlarıyla test edilir.
Ve bir ülkenin iktidarı, çocuklarını koruyamıyorsa; o iktidar meşruiyetini yitirir.
Kız çocukları korkuyla değil, umutla büyüyecek!
Kız çocukları evliliğe değil, eğitime yönlendirilecek!
Kız çocukları susturulmayacak, geleceğini kendi sesiyle kuracak!
Biz varız, biz buradayız ve değiştirmeye geliyoruz!”
