Dinçer Solmaz, gazeteciliğin halk adına hakikati savunan bir meslek olduğunu ifade ederek, “Bu topraklar tanıktır, gazetecilik, halk adına hakikatin nöbetini tutmaktır. Gazetecilik, kalemle iktidarı denetleyen, kamunun bilgiye erişim hakkını anayasal bir hak olmaktan önce tarihsel bir sorumluluk olarak üstlenen bir meslektir” dedi.

Gazeteciliğin mesleki onurunun korunması gerektiğini dile getiren Solmaz, “Bu yüzden, gazeteciliğin mesleki onurunu ve kamusal işlevini savunmak; hukuku, demokrasiyi, hakikati ve kamusal aklı savunmaktır. Bu bağlamda, Basın Kanunu’nun güncellenmesi yetmez, mesleki özerklik ve editoryal bağımsızlık temelinde yeniden inşası elzemdir. Çünkü gazetecilik, bir meslek olmaktan önce; susmamak, unutmamak, unutturmamak adına edilmiş kamusal bir yemindir” ifadesini kullandı.

CHP İl Başkanı Dinçer Solmaz, basın özgürlüğünün tam anlamıyla sağlanamadığı ülkelerde demokrasiden, ilerlemekten söz edilemeyeceğini belirtti.

Solmaz, basında sansürün kaldırılışının ardından 117 yıl geçmesine rağmen gazetecilere karşı iktidar sopasının, sansürün, tehdidin derinlemesine ilerlediğini savundu.

“Zaferin Adı Türkiye” Fotoğraf Sergisi Açıldı
“Zaferin Adı Türkiye” Fotoğraf Sergisi Açıldı
İçeriği Görüntüle

Gazetecilerin işsizlikle, hapse atılmakla, yayın organını kapatmakla, ekonomik ambargo ile köşeye sıkıştırılmak istendiğini dile getiren CHP İl Başkanı Solmaz, “Basın, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Yasama, yargı ve yürütmeden sonra dördüncü güç basındır. Bir ülkede demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi ancak ve ancak basının önündeki engellerin kaldırılmasıyla mümkündür” dedi.

Gazeteciler hakkında açılan soruşturmaların, davaların, gözaltı ve tutuklamaların, yayın yasaklarının mesleği icra edilemez hale getirdiğini belirten Solmaz, RTÜK ve Basın İlan Kurumu’nun da özgür basının önüne engeller getirdiğini açıkladı.

“Bir ülkede basın ne kadar özgürse, demokrasi de o kadar güçlü olacaktır. Ancak bugün Türkiye’de, ne yazık ki basın ve medya ciddi zorluklar yaşamaktadır” diyen Solmaz, “Basında sansürün kaldırılmasının yıldönümü olarak kutlanması gereken 24 Temmuz’u ne yazık ki bayram havasında kutlayamıyoruz. Gazeteciliğin suç olmadığı, sansürlenmediği, basın emekçilerinin fikirlerinden dolayı hapse atılmadığı, hedef gösterilmediği, işsiz kalmadığı, kamuoyuna haber ulaştırmak için zorlu koşullar altında her şartta büyük bir özveriyle görev yapan basın emekçilerinin hak ettiği değere kavuştuğu bir ülke umudu ve özlemi içerisindeyiz.

Yalnızca doğruyu yazan, karanlığa karşı kalemiyle ışık tutan, halkı aydınlatan, Uğur Mumcu’ların emaneti olan kaleme sahip çıkan tüm basın mensuplarımızın Basın Bayramını ve Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nü en içten dileklerimizle kutlarız” ifadesini kullandı.

Muhabir: Haber Merkezi