Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, “Millet, Vekiliyle Buluşuyor!” programı kapsamında saha çalışması yürütmek üzere geldiği Çorum’da önemli değerlendirmelerde bulundu.

Çorum Saadet Partisi İl Binası’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, “2025 yılının ilk 6 ayında Türkiye’nin 1 trilyon 111 milyar lira faiz ödediği verileri var elimizde bunu biz dillendiriyoruz gazetelerde yazıyor sizlerin de bilgilenmesini istiyoruz biliyorsunuz da tekrar ediyoruz bunları. Bu 1 trilyon 111 milyar lira neye tekabül ediyor biliyor musunuz? Günde 6 milyar lira faiz ödüyoruz bir günde faize ödenen ücret Türkiye’de tüm asgari ücretle çalışanların 1 aylık maaşına tekabül ediyor. Türkiye’de 8 milyon 380 bin asgari ücretli var. Bu ödenen faiz Türkiye’de emeklilerin 3 ayda aldığı maaşa tekabül ediyor. Türkiye’de 4 milyon emekliye 3 ayda ödenen paradan daha fazla bir para yani. Türkiye’de 2020’den bu yana, bugüne kadar 11 kat faiz ödemesi yapılmış yani 2021’de ne ödediysek 2025’te bunun 11 katını faiz ödemişiz. Böyle bir ekonomik zorluklar içeresindeyiz. Tabi bu birikinti şunu diyeceksiniz sadece bu dönemde yapılmış bir borç değil, bu iktidar 2002’de 200 milyar dolarla borcu aldı. Bütün Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan borç bu. Bugüne kadar 600 milyar doların üstüne çıktı bunu da bilgilerinize sunmak istiyoruz.” Dedi.

TASARRUF TEDBİRLERİNE RAĞMEN BANKALAR 479 MİLYAR KAR ETMİŞ

“Kiralama gelirlerinde tasarruf tedbirlerine rağmen devlet bazında çok büyük israfların yapıldığını görüyoruz. Taşıt kiralamalarının ayyuka çıktığını görüyoruz. Bugün bir sürü bazı belediyeler bu taşıt kiralamaları yüzünden hesap veriyorlar. Aynı şirket bütün belediyelere de taşıt kiralaması yapmış. Sadece bu yargılamaların bir muhalefet partisi belediyelerinde çoğaltılmasını da biz şahsen biz ibretle izliyoruz. Aynı ihalelerin aynı yapıların, AK Partili belediyelerde de MHP’li belediyelerde de başka partili belediyelerde de olduğunu biliyoruz. Bunlar için de bir şey yapılmıyor ve Türkiye’de en fazla kar eden kuruluşların ne olduğunu siz benden iyi biliyorsunuz. Nedir? Bankalar. Bankalar maalesef 2025’in 7 ayında 479 milyar lira kar etmiş. 479 milyar lira kar etmiş”

KUR KORUMALI MEVDUATIN TÜRKİYE’YE MALİYETİ 60 MİLYAR DOLAR

“Birde en önemlisi kur korumalı mevduat hesabı var. Bunun ne olduğunu biliyorsunuz belki, faiz de dolarda ve euro da parası olanlara bir kanun çıkartıldı. Dediler ki, siz paralarınızı Türk Parasına çevirip, bankada tuttuğunuz zaman banka da bununla ilgili size faizini ödeyecek yani TL faizini ödeyecek. Eğer ayrıca bu bozdurduğunuz döviz değer kaybederse değer yükselirse o aradaki farkı da biz size ödeyeceğiz dediler. Bu karar çıktıktan sonra dolar 13 liradan 41 liraya çıktı bugün. Yani aradaki farkı da bu para sahiplerine ödediler. Yani garip gurabanın işçinin, esnafın, memurun gelirinden elde edilen vergiler, bu insanların cebini doldurdu. Yani o farkı da ödediler ayrıca faizi de aldı. Türkiye’ye maliyeti 60 milyar dolar arkadaşlar. Yani bu 3 yıllık kur korumalı mevduat hesabının Türkiye’ye maliyeti 60 milyar dolar. Ha o kadar kolay söylüyorum 60 milyar dolar kolay basit de ne yapar bu? 40 tane Osman Gazi Köprüsü yapar. Kuzey Marmara Otoyolu yapıyor bu. Kaç tane 8 tane 6 tane İstanbul, İzmir otoyolu parası yapıyor bu faizle şey kur korumalı hesapla.”

2025’TE ÇALIŞAN EMEKLİ SAYISI 2 MİLYON 159 BİN KİŞİYE ÇIKTI

“2002’de çalışan emekli sayısı yani adam emekli olmuş ama geçinemediği için çalışan emekli sayısı 747 bin kişiymiş, şimdi bu 945 bin kişiye çıkmış 2024’te. 2025’te de 2 milyon 159 bin kişiye çıkmış emekli oluyor ama adam geçinemediği için tekrar çalışıyor. Şimdi bu emeklilerin maaşları ve bu asgari ücret niye böyle düşük dediğiniz zaman buna da örnek vererek, Türkiye’de gençlerin yüzde 37’si sosyal medyada 3 saat kalıyormuş. Televizyonun gücü azalmış. Sosyal medyanın yerel bu internet haberlerin gücü daha fazla artmaya başlamış, bu konuda sizlere büyük görevler düşüyor. Sizler bizlere katkı sağlayacaksınız diye düşünüyorum.”

SİLAH BIRAKMA SÜRECİNDE HERKES MÜSBET

“Basın mensuplarının sorusunu da yanıtlayan Karaman, “İmralı’daki yatan kişinin bize söyleneni söylüyorum, oradan çıkma diye bir arzusu yokmuş. Arzusu şuymuş; ben burada kalayım ama gazeteciler bana gelsin benim problemlerim bana soru sorsunlar bana cevap veriyim ve bu şekilde Türkiye’de ki beni sevenleri yönlendireyim diye bir talebi varmış. Tabi oradan çıkmasının da Türkiye’deki zorlukları dar var. Bunu da bilmek lazım yani daha güvensiz olur yani. Bir sürü insan var. Şehit anneleri var, babaları var. Onların hepsinin yüreği yanıyor. Türkiye’de bir karışıklık da olabilir. İki tarafı da bağlıyor bu belki, bilemiyorum. Çünkü şahit anneleri de komisyona gelip, bilgi veriyorlar, konuşuyorlar, söylüyorlar. Ha bu şehit anneleri gazi anneleri kimlerdir bilemiyorum. Orada gelip konuşma yapmışlar. Herkes müsbet. Şimdi şunu söyleyeyim ben. Bir örgüt silahı bırakacağını demi karşılıksız bırakacağını demi Cumhurbaşkanı öyle diyor karşılıksız bırakacağını söylüyor ve bizde buna karşı çıkarsak bizde terörün devam etmesini istiyor durumuna düşeriz. Ben samimi olarak bir kardeş olarak söylüyorum. Yani bir grup silahı bırakacağım benim hiçbir talebim yok diyor. Biz de diyoruz ki yok kardeşim sen silahı bırakamazsın devam et. Böyle bir şey onun için Türkiye’de bu süreci hemen hemen herkes, böyle kabul ederek şey yapıyor. Ama bu gerçekten yapılıyor mu bilemem mesela Türkiye’de yetkililer diyor ki Suriye’deki Irak’taki, hatta Avrupa’daki bu örgütün diğer kaynakları da bu şeyleri bırakacak diyor. Ama Suriye’deki temsilcilerden bir bakıyoruz ki biz bu işe dahil değiliz diyorlar. Bugün Suriye’de kendi söylediklerine göre 120 bin Türkiye’deki yetkililerin söylediklerine göre 60 bin silahlı PYD örgütünün elemanları var. Bunların tamamı silahlarını bırakıp, Suriye ordusuna dahil olacaklardı ama onlar daha silahlarını bile vermeden orduya dahil olalım dediler. Şu anda orada bir karışıklık var. Bu karışıklığı Türkiye’de hissediyor. Zaman zaman Cumhurbaşkanı da bak bizim dediklerimize aykırı şeyler oluyor. Bir gece ansızın girebiliriz gibi laflar da söylüyorlar. Bu konuda bir endişeler var yok değil. İkincisi şehit anneleri ağlamasın e ağlamasın tabi de ağlamaya da devam etmesinler diyorlar. Yani iki taraf da devam etmesin diyor. Bunun sonucunu şu anda bir şey diyemiyorum. Bu konuyla ilgili kanun teklifleri Ekim ayının sonda meclise gelecek ondan sonra yorum yapmak konuşmak daha gerçekçi olur diye söylüyorum.”

“Ne Şehitlerin Hatırasını Ne de Ailelerini İncitecek Tutum İçinde Değiliz”
“Ne Şehitlerin Hatırasını Ne de Ailelerini İncitecek Tutum İçinde Değiliz”
İçeriği Görüntüle

PARTİLERE KAYYUM ATANMASINI DOĞRU BULMUYORUM

“Kayyum bir kere, iki tane üç tane örneği var. Ankara Belediyesi, İstanbul Belediyesi, yanılmıyorsam Balıkesir Belediye Başkanları, istifa ettirilmişti AK Parti’den bunların yerine belediye meclisinden başkan seçildi. Normalde bir belediye başkanının bir suçu varsa bu açığa alınır bunun yerine belediye meclis üyelerinden birisi başkan seçilir bu her yerde yapılmadı. Ama İstanbul Belediyesi’nde bu tabi seçimle yapıldı ama başka belediyelerde kayyum atandı. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir mahkeme görüyor. Bugün ben Özgür Özel Beyi dinledim. Hani ne zaman yapıldı basın toplantısı bilmiyorum. Vaktim olmuyor seyretmeye gerçekten sabah saat 09:00’da kalkıyoruz gece 12:00’lara kadar bu günlerde dedi ki bu konuda iki tane mahkeme var. Bir mahkeme Ankara’da görülüyor. Çünkü bu kongrelerle ilgili mahkeme CHP Genel Merkezi’nin olduğu yerde olur. Onun için bu kongrelerle ilgili Ankara’daki mahkeme yetkisizlik ret kararı vermiş, İstanbul’daki mahkeme evet demiş, Ankara’daki mahkeme daha eski açılan bir davaymış İstanbul’daki yeni açılanmış, normalde bu davaların ben Özgür Özel’in doğru söylediğini düşünerek söylüyorum. İlk açılan dava neydi bütün davalar orada birleştirilir. Şimdi boşanma davası açarsınız iki tarafta hangisi önce açtıysa öbürüyle birleştirilir o. Veya bir başka dava açılır. İlk önce açılan yerde sonra açılan davalar birleştirilir. Burada bir usul hatası yapıldığını söylüyor. Tabi 15 Eylül geliyor. Bakalım pazartesi ne karar verecekler? Yani bu partilere kayyum atanmasını da doğru bulmuyorum.”

MİLLETVEKİLİ VE BELEDİYE BAŞKANLARININ PARTİ DEĞİŞTİRMEMESİ İÇİN KANUN GETİRMEK LAZIM

“Ben bir şey daha söylemiş olayım Cumhurbaşkanının ağzından da söylemiş oluyorum belki, Cumhurbaşkanı bir konuşmasında dedi ki milletvekillerinin parti değiştirmesini doğru bulmuyorum dedi. Bir milletvekili hangi partiden seçilirse dedi, o partide kalması lazım. Eğer istifa ediyorsa dedi, milletvekilliğinden de istifa etmesi lazım diye konuşmaları var sosyal medya da dolaşıyor benim bildiğim. Benim de dinlediğim şimdi bir bakıyorsun bir milletvekili CHP’den İstifa ediyor AK Parti’ye, AK Parti’den istifa ediyor başka bir partiye geçiyor. Pek olmuyor iktidar partisi olduğu için. Ama Gelecek Partisi’nden 6 tane arkadaş istifa etti AK Partiye geçti. Deva’dan da istifa ettiler CHP’ye geçtiler o zaman niçin bunun için parlamentoya kanun teklifi getirmiyor iktidar cenahı. Parti değiştirme olmasın diye. Belediye başkanları için de aynı şeyi söyledi. Yani bir partiden seçiliyorsa o partinin seçmenlerine ihanet olur başka partiye geçmek diye. Eh CHP’li belediye başkanları AK Parti’ye geçiyor. Yeniden Refah’tan seçilen 30-40’a yakın belediye başkanı var. Eh bunları AK Parti aday yapmadığı için Yeniden Refah’tan aday oldular. Eh kazandılar hepsi bir ay sonra patır patır patır AK Partiye geçtiler. Hah geçilmemesi için bir kanun getirmek lazım. Çünkü ona seçmenler oy veriyor. Kendi partisi için veriyor. İktidar partisine gitsin diye vermiyor. “şeklinde ifadelerde bulundu.

Muhabir: Haber Merkezi