Çorum Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Tarafından Yoksulluğa İsyan Eden Kadınlar olarak tencere tavalı eylem gerçekleştirdi.
Çorum Kadeş Barış Meydanı’nda toplanan CHP’li kadınlar, tencere tavalar ile yoksulluğa isyan etti. CHP’li kadınların eylemine CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, CHP Merkez İlçe Başkanı Resul Yiğitoğlu katılarak destek verdi.
Tencere ve tavalarla Kadeş Barış Meydanı’nda düzenlenen eyleme katılan kadınlar adına CHP Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, açıklamalarda bulundu.
YOKSULLUK KADER DEĞİL, 23 YILDIR İKTİDARDA OLAN AKP’NİN BİLİNÇLİ TERCİHİDİR
Güngör, “Bugün 17 Ekim Dünya Yoksullarla Mücadele Günü ama biz biliyoruz ki bugün takvimde duran sıradan bir tarih değildir. Bugün milyonlarca insanın açlığa, işsizliğe, adaletsizliğe, yoksulluğa karşı yükselttiği bir çığlıktır. Bugün artık yeter deme günüdür. Çünkü bu ülkede artık yoksulluk sadece cebimizde değil, umudumuzda soframızda çocuklarımızın gözlerindedir. Yoksulluk artık sadece ekonomik bir sorun değil, bir insanlık sınavıdır. Çocuklar yatağa aç giriyor, kadınlar pazardan eli boş dönüyor. Emekliler bir ömür boyu çalışıp kuru ekmeğe muhtaç hale getiriliyor. Gençler hayal kurmak yerine yurt ve burs kuyruklarında bekliyor ve biz biliyoruz ki, bu tablo bir kader değil, bu 23 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının bilinçli tercihidir. Yoksulluğu bitirmek yerine, yönetmeyi seçtiler. Yardımı hak değil lütuf olarak sundular. Vatandaşın onurunu değil, iktidarın koltuğunu korumayı tercih ettiler. Bu düzen artık bir azınlığı zenginleştirirken milyonları yoksulluğa mahkum etmektedir” dedi.
YOKSULLUK BİR YÖNETİM ARACI HALİNE GETİREN ZİHNİYETİN ÜRÜNÜDÜR
Açıklamalarını sürdüren Güngör, “Bugün Türkiye’de, nüfusun en yoksul yüzde 20’si, toplam gelirden sadece yüzde 6 pay alabiliyor. Ama en zengin yüzde 20 pastanın neredeyse yarısını yüzde 49’unu götürüyor. Açlık sınırı 27 bin lirayı geçmiş durumda. Yoksulluk sınırı 90 bin lirayı aştı ama net asgari ücret 22 bin lirada kaldı. En düşük emekli maaşı 16 bin lirada. Bu mudur adalet, bu mudur refah devleti, bu mudur Türkiye Yüzyılı? Bu yoksulluğu bir yönetim aracı haline getiren bu zihniyetin ürünüdür ve bu düzenin en ağır yükü, yine kadınların omuzlarındadır. Çünkü bu ülkede yoksulluğun bile cinsiyeti vardır. Kadınlar hem evde hem işte görünmeyen emekleriyle ayakta durmaya çalışıyorlar. Evde çocuk bakıyor, yaşlısına bakıyor, tenceresini kaynatıyor ama o emek hiçbir yerde sayılmıyor. Kreş yokluğunda işinden oluyor güvencesizliğe mahkum ediliyor. TÜİK’e göre, kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36 ama biz biliyoruz ki, pazarda, tarlada, fabrikada, evde o oranların çok ötesinde bir kadın emeği var. Fakat bu düzen o emeği görmezden geliyor” şeklinde konuştu.
YOKSULLUK SADECE EKONOMİK MESELE DEĞİL, BİR EŞİTSİZLİK REJİMİDİR
Kadının sadece aile içindeki rolüyle tanınmaya çalışmasına tepki gösteren Güngör, “Bu düzen kadını sadece aile içindeki rolüyle tanımlamaya çalışıyor. Oysa biz biliyoruz kadın emeğiyle, aklıyla, sözüyle, cesaretiyle, toplumun tam merkezindedir. AKP 2025 yılını aile yılı ilan etti ama milyonlarca aile açlıkla, geçim derdiyle borçla boğuşuyor. Kadınlar hem şiddetle hem yoksullukla mücadele ediyor. Bu tencereler konuşuyor ama iktidar hala duymuyor. Eğitimde 4+4+4 sistemiyle milyonlarca kız çocuğu okullardan koparıldı. Eğitim hakkı elinden alınan her kız çocuğu yarının yoksul kadını haline getirildi. Bu sadece ekonomik bir mesele değil, bir eşitsizlik rejimidir. Kadını bağımsız, özgür ve güçlü görmek istemeyen bir zihniyetin sonucudur ama biz buradayız ve biz susmayacağız. Biz kadınların, gençlerin emekçilerin sesi olmaya emeğini görünür kılmaya geliyoruz. Biz biliyoruz kadın ayağa kalkarsa, Türkiye ayağa kalkar. Kadın kazanırsa gelecek kazanır” şeklinde ifadelerde bulundu