Çorum’da İstanbul'da 5 yaşındaki kız çocuğunun cinsel istismara uğraması protesto edildi. Çorum Kadın Platformu tarafından “Çocuk Susar, Sen Susma” sloganıyla “Çocuk İstismarına Sessiz Kalma” konulu yürüyüş gerçekleştirildi. Hacı Bektaş-i Veli Parkı’nda toplanan kadınlar, “Tacizciyi saklama, tecavüzü aklama” sloganlarıyla Pir Baba Parkı’na kadar yürüdü. “YILDA 8 BİN ÇOCUK İSTİSMARA UĞRUYOR" Yürüyüşün ardından Çorum Kadın Platformu adına Gülhan Eke bir basın açıklaması yaptı. Türkiye’de yılda 8 bin çocuğun cinsel, fiziksel ve duygusal olarak şiddet gördüğünü kaydeden Eke, Türkiye, çocuk istismarında üçüncü sıradadır. Yılda ortalama 8 bin çocuk istismara uğruyor. Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı. Rakamlar, Türkiye’de çocuk istismarının giderek yaygınlaştığını ve çocuk istismarını önlemek için adım atması gereken yetkililerin bu artış karşısında hiçbir somut önlem almadıklarını görüyoruz” dedi. Çocuk istismarı, tecavüz ve taciz gibi olayların önüne geçilebilmesi için adalet konusunda yapılması gereken değişiklikler ve toplumun her kesiminde uygulanması gereken çağdaş bir eğitim sisteminin kurulması gerektiğini kaydeden Gülhan Eke, “Çocuğa yönelik istismarı önlemek hem hukuki hem de insani bir görevdir. Ne yazık ki bu durum kamuoyunda tek boyutuyla tartışılıyor. Hukuk bu sorunun sadece bir boyutudur. Hukuk, oluşan ihlalin ortadan kaldırılması, telafi edilmesi ve bir yönüyle bu ihlallerin önüne geçilmesini sağlayacak bir araçtır. Oysa asıl önemli olan cinsel istismar suçlarının işlenmeyeceği, bu ihlallerin oluşmayacağı koşulları, toplumsal sistemi inşa etmektir. Toplumun her kesiminde farkındalık yaratacak eğitsel, dönüştürücü programları sistematik ve yaygın hale getirmek, çok ciddi politikalar oluşturmak ve uygulamak, vakaları bilimsel veri analizleri temelinde izlemek ve çözümler sunmak gerekmektedir. Bunun için şimdi içinde bulunduğumuz siyasal, ekonomik, sosyokültürel koşulları dönüştürmek, eğitim sistemini yeniden çağdaş, insani değer anlayışı temelinde yapılandırmak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Eke, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bildiğimiz tüm o suç skalası içinde vicdanımızı en çok yaralayan, öfkemizi en çok kabartan, bizi umutsuzluk ve kedere en fazla sevk eden suç nedir diye sorsalar şüphesiz ‘çocuk istismarı’ deriz. Çünkü bir suçun kurbanı ne kadar savunmasızsa, toplumun suçluluk duygusu o kadar artar. Biz, son yıllarda bu suçluluk duygusuyla çok yüzleştik. Hemen hemen her gün ülkenin dört bir yanından çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz haberleriyle karşılaşıyoruz. Yaşanan olaylar ne kadar acıysa, bu olayların faillerinin bir bölümünün neredeyse ceza almadan yeniden topluma karışması bizler için o derece sarsıcıdır. Özellikle bazı davalarda suçu sabit olan sanığın ‘iyi hal indirimi’ alması bizlerin öfkesini dizginlenemez boyutlara çıkardı. En son İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismara uğraması, toplumun her kesiminde büyük bir üzüntü ve kavga yarattı. Artık insanların canına tak etti. Çocuğa yönelik artan istismar vakaları toplumsal çürümenin göstergelerinden biridir. Suçu işleyenlerin aldığı cezalar tek başına sorunun çözümü için yeterli değil. Caydırıcı önlemler alınmalıdır. Çocuğu korumak devletin birinci görevidir. Çocuğun her türlü istismarına karşı hemen acil bir eylem planının hazırlanması gerekiyor. Bu utanç tablosundan kurtulmalıyız. Çocuklarımıza yönelen cinsel, fiziksel ve duygusal şiddetin her türlüsünü kınıyor ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Aynı zamanda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’u görevini layıkıyla yapmaya davet ediyoruz. Çocuk istismarının önlenmesi için bizlerden istenen her türlü desteği sağlayacağımızın teminatını veriyoruz. Yok sayarak, konunun üzeri kapatılarak taciz konusunun önüne geçilemez. Hepimiz biliyoruz ki bu konuda herkes sorumlu, ancak iktidarın sorumluluğu daha fazladır. Caydırıcı yasaların bir an evvel çıkmasını ve önlemlerin alınmasını istiyoruz.”
Editör: TE Bilisim