Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, nafaka ve aile arabuluculuk sistemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Nafaka konusunda mağduriyetler oluşmaması için alternatif düzenlemeler yapılacağını söyleyen Tunç, "Kadınlarımızın mağdur edilmemesi önemli. Tabi özellikle nafaka konusundaki eleştirileri de dikkate alarak bir çözüm yolu bulmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerle bir araya geldi. Burada konuşan Tunç, nafaka ve aile arabuluculuk sistemiyle ilgili soruya ilişkin, boşanma davalarıyla maddi tazminat, nafaka ve mal rejiminin ayrılması, boşanmanın bir an önce gerçekleştirilip diğer davaların ayrıca devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

"NAFAKA KONUSUNDA YENİ DÜZENLEME OLACAK"

Tunç, mevcut sistemde nafaka davalarının hakkaniyete uygun sonuçlanmasının mümkün olduğunu, mağduriyetler oluşmaması için alternatif düzenlemeler yapılacağını da ifade etti. Yılmaz Tunç, "Nafaka hassas bir konu. Kadınlarımızın mağdur edilmemesi önemli. Tabi özellikle nafaka içerisinde bir hayat vardır. Her dosyayı hakim değerlendirmesi gerekir. Dolayısıyla bazı mahkemeler toptan ödemeye de karar verebiliyor. Değişik ülkelerde değişik sistemler var. 1987 yılından itibaren medeni kanunumuzda süresiz nafaka isteyebilir şeklinde bir hüküm var. Burada özellikle dosya bazında tek tek değerlendirilerek nafakanın belirlenmesi gerekir. Zaten nafakanın kesilmesine ilişkin sebeplerde kanunumuzda var. Yargının bu sorunu tarafları mağdur etmeyecek, hakkaniyete uygun şekilde sonuçlandırması mümkün. Hakkaniyete uygun, her iki tarafı da gözeten ve mağduriyete neden olmayacak bir şekilde her dosya bakımından kararlar verilebilmesi mümkün. Böyle kararların verilebilmesiyle ilgili birkaç alternatif düzenlememiz olacak" ifadelerini kullandı.

"BOŞANMA DAVALARINDAKİ SORUNLARI ORTADAN KALDIRMAK İSTİYORUZ"

İki davanın bir arada sürdüğü çekişmenin davaları uzattığını, 10 yıl süren boşanma davasında tarafların kendilerine yeni bir hayat kurma imkanının ortadan kalktığını anlatan Tunç, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla buna çalıştık, aile mahkemesi hakimlerini topladık. İstinaflı aile mahkemesi davalarına bakan hakimlerimizle İstinaf Dairesi başkanlarımız, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin başkan ve üyeleriyle bir araya geldik. Sorunu tartıştık.

Vatandaşlarımızın boşanma davalarındaki sorunları ortadan kaldırmak istiyoruz. Burada arabuluculuğu da tartıştık." diye konuştu.

"AİLE ARABULUCULUĞUNU ÜLKEMİZE KAZANDIRMAK İSTİYORUZ"

Tunç, boşanma davası öncesinde arabulucuya gidilmesinin önemli olduğuna işaret etti.

"Bu, Avrupa ülkelerinin çoğunda var. Bu bizde de olabilir. Bununla ilgili sempozyumlar yaptık ve aile arabuluculuğunu da ülkemize kazandırmak istiyoruz." diye konuşan Bakan Tunç, "Boşanma davası öncesinde tarafların belki küçük tartışmadan kaynaklanarak büyüyen, aslında aralarında geçimsizlik yokken sadece avukata yazdırdığı o dilekçede ağır ithamlar söz konusu olabiliyor. Ağır ithamlarla karşılaşan karşı taraf, kadın veya erkek, o dilekçeyi aldıktan sonra bir daha o evliliğin düzeleceğine inanmıyor. Taraflar birbirlerine tam düşman oluyor. Duruşmaya geldiklerinde de ailenin bütün mahremiyeti herkesin önüne dökülmüş oluyor. Çocuklar örseleniyor. O nedenle akademisyenlerin görüşleri bu konuda önemliydi." dedi.

"KİRA DAVALARINDA ARABULUCU, DAVALARIN YARIYA YAKINI ANLAŞMAYLA BİTİRDİ"

Tunç, çok fazla mirasçıların bulunduğu ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculukta yaşanan tebligat süresi nedeniyle yaşanan soruyla ilgili ise, "2013 yılında arabuluculuk sistemimize girdi.

2013’te ihtiyari olarak başladı. 2018’te iş, davalarında zorunlu hale getirdik. Sonra ticari davalarda, sonra tüketici davalarında zorunlu hale getirdik. 1 Eylül 20223’ten itibaren de kira davalarında, ortaklığın giderilmesi davalarında, ortaklığın giderilmesi davalarda ve komşuluk hukukundan doğan davalarında da dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu getirdik" dedi.

Gıda Terörü Gerçekleştiren 385 İşletme Hakkında Suç Duyurusu
Gıda Terörü Gerçekleştiren 385 İşletme Hakkında Suç Duyurusu
İçeriği Görüntüle

Kira davalarında arabuluculuk sisteminin önemli bir çözüm olduğunu anlatan Tunç, "Tabi kira davalarında yarıya yakını anlaşmayla sonuçlandı. Yüksek kira artışı nedeniyle çok tatsız tartışmalar olmuştu. Arabuluculuk o noktada önemli çözüm oldu. Yarısı arabulucuda anlaştı. Kira konusunda, yüzde 25 sınırında, tahliye taahhüdünde, yeni kira sözleşmesi konusunda anlaştılar. Kendi aralarındaki uyuşmazlığı barışarak çözdüler" ifadelerine yer verdi.

Muhabir: Anadolu Ajansı