Çorum’un Sungurlu İlçesi Karakaya Köyü’nde köy halkının itirazına rağmen yaptırılmak istenen taş ocağı için çalışmalar başladı.
Köylerinde taş ocağı istemeyen vatandaşlar, başlattıkları mahkeme sürecine rağmen taş ocağı çalışmalarına karşı direnişe geçerken, Jandarma ekipleri ise iş makineleri ile köylüler arasında Karakaya Köyü’nde tedbir aldı.
Jandarma desteğiyle Karakaya Köyü’nde taş ocağı çalışmalarına başlayan iş makinelerini gören köylüler duruma itiraz ederek olay yerinde direnişe geçti.
Karakaya Köyü sakinlerine, CHP’liler de olay yerine gelerek destek verdi.
Yargı süreci devam ederken şirket tarafından köylerinde taş ocağı çalışması yapılmasını istemeyen köylüler, jandarmayla konuştu ancak bir sonuç alamayınca olay yerinde direniş başlattı.
Taş ocağı ile ilgili köye jandarma refakatinde iş makinelerinin girdiği bilgisini alan CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz ve CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, duruma tepki göstererek, taş ocağı çalışmalarının durdurulmasını istedi.
KARAKAYA KÖYÜ’NDE TAŞ OCAĞI ÇALIŞMALARININ OLDU BİTTİYE GETİRİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ
Jandarma barikatı önünde açıklama yapan “CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, “Ani aldığımız bir haberle bir anda kolluk kuvvetlerimizin, jandarmamızın köye iş makineleriyle birlikte gelip, köylülerimizin haklı taleplerini, mücadelelerini yok sayarak bir direniş başladığını gördük. Köylülerimizin mücadelesinin sonuna kadar haklı olduğunu biliyoruz. Çünkü hala sürüncemede olan bir yargı süreci var. Daha duruşmalar başlamadı mahkeme hukuksal anlamda bu işin bu etabını tamamlamadan böyle bir oldu bitti ile müdahale edilmesini kabul etmiyoruz” dedi.
İNSAN YAŞAMI HERŞEYDEN DEĞERLİDİR, İŞ MAKİNELERİNİ DURDURUN!
Karakaya Köyü’nde köylülerin direnişine destek veren CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız ise; “Aylardır sayın Valimize tüm kamuoyuna anlatmamıza rağmen hala konu tam anlaşılmamış. Şu an Çorum Sungurlu ilçemize bağlı Karakaya Köyü’ndeyiz. Karakaya Köyü’nde yapılmak istenen valilik tarafından verilen ÇED olumlu kararına biz itiraz ettik. 25.09.2025 tarihinde Çorum mahkemelerine bu işlemin durdurulması için dava açtık ve hakim şu kararı verdi. 25 Kasım 2025 tarihinde 7 kişilik bilir kişi heyetini oluşturdu. Ama daha mahkeme kararını beklemeden yaşamın doğallığına aykırı bir şekilde bugün burada jandarma eşliğinde firma yetkilileri kazı yapmaya başladılar. Bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkeme karanını vermesi beklenirken, yarın burayı talan etmeye çalışan kepçeler eğer mahkeme kararı köylüden yana gerçekten hukuk varsa adalet varsa bu köylüden yana olacaktır. Çünkü buradaki taş ocağı köyün 50 metre dibindedir. Buradaki suyu havayı doğayı katledecektir. Biz sayın valimizden şunu istiyoruz; bu köylü bir dava açtı. Davayı 25 kasımda bilir kişi heyeti gelecek bilir kişi heyeti gelene kadar bu makinelerin çalışmaması gerekiyor. Yani siz, lütfen sayın valim, sizden rica ediyoruz. Köylü adına, insanlık adına rica ediyoruz. Mahkeme kararı beklensin. Mahkeme kararı burada maden aranması, taş ocağı kurulmasına izin verecekse, o zaman başka eylemler yapacağız ama şu an yapılan işlem, doğanın, yaşamın, insanlığa aykırı bir işlem yapılıyor. Burada jandarma eşliğinde bu köy halkını lütfen havasına, suyuna, doğasına dokunmayın. Yani biz hızlı trene karşı değiliz. Hızlı tren Çorum’un ihtiyacıdır. Bizim karşı olduğumuz, yandaş şirketlere kat kat misliyle bu ihalelerin verilmesine önce karşı çıktık. Şimdi de bu işletmenin hemen yolun kenarında olması ve buradaki taşı başka yerden alamaz mıydı? Belki 30 kilometre, 50 kilometre ötede bu taş yine bulunurdu. Ama maalesef yola yakın olmasından dolayı bu firmanın işine geldiğinden dolayı, hızlıca bu karar verildi. Ne olursunuz buradaki yaşamı koruyun. Buradaki insanlar köylerinden göçmek istemiyor. Köyünde yaşamak istiyor. Daha ben 10 gün önce ben bu yolu niye kestiniz taş patlatırken ne olur ne olmaz diye yolu kestiniz. Bu taş ocağı açıldığında burada dinamit patlatılacak ve köye 50 metre yakınında bu insanların çatısından aşağı taş düştüğünde burada bir insan hayatına mal olduğunda bunun vebalini kim ödeyecek Sayın Valim, Sayın Bakan, Sayın Cumhurbaşkanı? Bu insanları lütfen dinleyin lütfen mahkeme kararını bekleyin insan sağlığı, insan yaşamı her şeyden değerlidir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
