Gülabibey Mahallesi Muhtarı Hasan Belli, sosyal medya hesabından yayımladığı bir mesaj ile Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’ya serzenişte bulunarak “Ne olacak bu çiftçinin hali” diye sordu.
Soğan, patates, şeker pancarı, arpa, buğday, ayçiçeği üreticilerinin geçen yılın zararını düzeltemeden bu yılda zarar ettiğini anlatan Belli, “Üretin, üretin diyorsunuz ama çiftçinizin yanında değilsiniz. Arpa buğday fiyatı açıklıyorsunuz, hasat dönemi ofisleriniz geç açılıyor çiftçinizi bir kaç tüccara mahkum ediyorsunuz” şeklinde ifadede bulundu. Tüm bunların üzerine bir de dışarıdan ithal yapılarak fiyatların iyice düşürüldüğünü vurgulayan Belli, soğan, patates için fiyat açıklandığını ancak çiftçinin daha 1 ton satamadan açıklanan fiyatların çok altında ithal ürün alındığını kaydetti.
Çiftçinin elinde kalan patates ve soğanın birkaç işbirlikçi ihracatçının 2 liraya toplayıp 10 liraya dışarıya gönderdiğini kaydeden Hasan Belli, “Sizlerde bunu biliyor ve izliyorsunuz olan burada emeğinin karşılığını alamayan çiftçi kardeşlerimize oluyor. Bakanlık elinizde, tüm sistem elinizde, üretilen tüketilen tüm verileri görüyorsunuz neden iyi bir çalışma yapıp düzenli bir sistem kurarak üretim tüketim ihracat mekanizmasını çalıştırmıyorsunuz. Şeklinde ifadede bulundu.
TARIMDAKİ ÜRETİM, TÜKETİM VE İTHALAT POLİTİKASI İŞLEMİYOR
Tarımdaki Üretim tüketim ithalat politikasının doğru olmadığını ve sistemin işlemediğini anlatan Gülabibey Mahallesi Muhtarı Belli, sistemin iyi işlemesi için planlı ekim programı uygulanması gerektiğini; Soğan, patates para etti diye hakimi, savcısı, doktoru, sanayicisi, eğitimcisi herkesin biranda soğan patates üreticisi olmasının önüne geçilmesinin doğru olacağını savundu.
Belli, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yazdığı yazıda şunları dile getirdi:
“Maliyetler çok yüksek tohum gübre mazot ve kimyasal ürünler çok pahalı çiftçi harcadığını geri cebine koyamıyor. Kendi Tarım Kredilerinizde bile 10 TL’ye satılan arpanın tohumunu çiftçiye geri 28 liraya satiyorsunuz. Bu kadar uçurum olması sizce ne kadar doğru. Halimiz böyleyken tarım Ülkesi Türkiye'mizin çiftçileri çok mağdur. Sisteminiz gereği tüm çiftçiyi borçlandırdınız ama çiftçi borcunu ödeyemez halde. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı da unutmazmış. Çiftçiyle aranızdaki muhabbet bu kadar ciddi benden söylemesi.
Ayrıca su sorununun dünya meselesi olduğu bir süreçteyiz. Ancak sulama konusunda bakanlık olarak bildiğimiz hiçbir çalışmanız tedbiriniz yok. Tarım sulamasında acilen damlama sulamaya tamamen geçilmeli bu konuda üreticilerimiz desteklenmeli ve bu hususta da yaptırımlar uygulanmalı bir tarafta su sorunu kapıya dayanmışken diğer tarafta derin kuyu sondajlarında akşam pompayı çalıştırıp ertesi akşama kadar aynı yere 24 saat yağmurlama su veriliyor bununda önüne geçilmeli.”
