Next
CHP Çorum Belediye Meclis Üyesi Naz Bulut, 5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 91. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Atatürk’ün kadınlara yönelik reformlarının Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine taşıyan en önemli adımlardan biri olduğunu vurguladı.
Naz Bulut; bugün ise bu hakkın tam anlamıyla kullanılmadığını belirterek, “Siyasette kadınların önü hâlâ erkek egemen anlayış nedeniyle kesiliyor” dedi.
Bulut, Atatürk’ün kadınların sosyal, kültürel ve siyasi yaşamda yer alması için gerçekleştirdiği reformları hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“1930’da oy hakkı, 1933’te yerel yönetimlerde seçilme hakkı ve 1934’te milletvekili seçme-seçilme hakkı, Türkiye’yi dünyada kadınlara siyasal hak veren ilk ülkeler arasına taşımıştır. Eğitimde fırsat eşitliği, medeni kanunla kadınlara tanınan haklar ve örgütlenmenin teşvik edilmesi, kadınların toplumdaki statüsünü köklü biçimde değiştirmiştir.”
“KADINLAR OY KULLANABİLİYOR AMA SİYASETTE HAK ETTİĞİ KARŞILIĞI ALAMIYOR”
Bulut, aradan geçen 91 yıla rağmen kadınların siyasette hâlâ yeterince temsil edilmediğine dikkat çekerek, toplumdaki erkek egemen yapının kadınların önünde engel oluşturduğunu söyledi.
Naz Bulut; “Kadınlar elbette oy kullanabiliyor ve aday olabiliyor fakat erkek egemen anlayış siyasete öyle nüfuz etmiş durumda ki, kadın adayların aldığı destek ve gördüğü saygı erkeklere kıyasla çok düşük. Seçmenlerin alışkanlıkları, yıllardır güvendikleri erkek adaylara yönelme eğilimi, hem genç erkek siyasetçilerin hem de kadın siyasetçilerin önünü kapatıyor” ifadelerini kullandı.
Dünyada cinsiyet eşitliği bilincinin arttığını ancak hala uzun bir yol bulunduğunu dile getiren Bulut, kadın siyasetçilerin görünürlüğünün bu dönüşümde kritik rol oynadığını vurguladı.
“KADIN SİYASETÇİLERİN ARTMASI TOPLUMUN BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRİR”
Naz Bulut, siyasette kadın-erkek ayrımının ortadan kalkması için kadınların daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Bir aday yalnızca kadın olduğu için tercih edilmemeli; ama kadınların siyasette çoğalması, seçmenlerin kendi görüşlerine uygun kadın adaylarla karşılaşmasını sağlar. Böylece insanlar cinsiyete değil, duruşa, liyakate ve vizyona bakarak oy verebilir hale gelir. Bir gün ‘kadın siyasetçi’ değil, sadece ‘siyasetçi’ diyebildiğimiz noktaya geleceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünceleri ışığında yürüyen bir kadın olarak sonsuz sevgi, saygı, minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Sosyal hayatın her alanında emeğiyle var olan, baskılara rağmen pes etmeyen, yolumuzu açan tüm yürekli kadınların önünde saygıyla eğiliyorum.”
