Çenesiz, ülke ekonomisinin ciddi bir dönüşüm süreci içinde olduğunu belirterek, banyo ve seramik sektöründe de aynı değişimin yaşandığını vurguladı.
Çenesiz, sektörde artık hacimden çok geniş alanlar, tasarım odaklı ve yüksek fiyatlı ürünlerle pazar bulmanın mümkün olduğunu ifade ederek; “Geçmiş dönemdeki öğretiler değişti. Firmaların ürün geliştirmeden başlayarak üretim, tanıtım ve müşteri bulma süreçlerinde esaslı değişiklikler oldu. Bu geçiş döneminde adetle yüksek miktarda ürün satan firmaların bir anda tasarım odaklı ürünlere dönüşmesi mümkün değil ve hızlı şekilde müşteri bulunamıyor” dedi.
İhracatın önemine de dikkat çeken Çenesiz, döviz dönüşüm desteğinin uzatılmasının pozitif bir gelişme olduğunu ve bu desteğin en az 2026 sonuna kadar sürmesinin ihracat yapan sanayiciler açısından olumlu olacağını belirtti.
2026’DA TUTARSAL BÜYÜME PLANLANIYOR
2026 yılına ilişkin sektör hedeflerini de açıklayan Çenesiz, “Büyüme trendinde etkili olan faktörlerin başında fiyat artışları geliyor. 2026’da miktarsal büyümeden ziyade tutarsal büyüme planlıyoruz. Firmalar, üretimden ürün geliştirmeye kadar tüm süreçte değer yaratmak zorunda” diye konuştu.
Döviz kurunun ihracatta kritik önemde olduğuna da değinen Çenesiz, “Tutarsal büyümeyi sağlayacak sektörel dönüşümün bir süreç alacağını öngördüğümüzde, döviz kuru çok önemli. Merkez Bankası yöneticilerinin çok faktörlü bir süreç yürüttüğünden eminiz ve empatik yaklaşıyoruz. Ancak kurda geçmişten gelen kayıplar var. 2026’da rekabet gücümüzün kaybolmaması için döviz planlaması kritik” ifadelerini kullandı.
AVRUPA PAZARI İÇİN ABD-ÇİN İLİŞKİLERİ ÖNEMLİ
Avrupa pazarındaki gelişmeleri değerlendiren Çenesiz, “Çin ve Amerika’nın bugüne kadar antlaşma sağlayamaması lehimize olmadı. Çünkü Çinli üreticiler, Amerika pazarında kayıptan korktukları için Avrupa’ya yöneldi ve Avrupa pazarında damping uyguladılar. ABD-Çin ticari ilişkilerinin normalleşmesi Avrupa pazarında bizim için tekrar avantaj yaratacaktır” dedi.
Çenesiz, 2026’da üretimde çalışanlar, ürün geliştirme ve pazarlama süreçlerinde büyük değişiklikler olacağını, uzun vadede Almanya ve İtalya gibi pazarlarda daha güçlü konumlanacaklarını da sözlerine ekledi.