Genel

Külcü, “Cemevi’nden Ezan Okunmasını Yasaklayan Bir İnanç Mı Var”

Çorum Merkez Köy Muhtarları Derneği Başkanı Yıldırım Külcü, merkeze bağlı Tarhan Köyü Cemevi’nden ezan okunması nedeniyle köy muhtarı ve ihtiyar heyetine soruşturma açılmasıyla ilgili haberler üzerine açıklama yaptı.

Abone Ol

Çorum Merkez Köy Muhtarları Derneği Başkanı Yıldırım Külcü, merkeze bağlı Tarhan Köyü Cemevi’nden ezan okunması nedeniyle köy muhtarı ve ihtiyar heyetine soruşturma açılmasıyla ilgili haberler üzerine açıklama yaptı.

Tarhan Köyü’nde cami çatısının çökmesi sonrası ihtiyar heyetinin kararıyla cemevine hoparlör takılmış, buradan ezan okutulmuştu.

Çorum Valiliği bunun üzerine yazılı bir açıklama yaparak köy muhtarı ve ihtiyar heyeti hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Konuyla ilgili sosyal medya üzerinden açıklama yapan Çorum Merkez Köy Muhtarları Derneği Başkanı Yıldırım Külcü, soruşturma açılmasına tepki göstererek, “Ortada yasal olarak suç oluşturan hiçbir eylem yok iken; konunun hukuken bir soruşturmaya dönüştürülmesi söz konusu olursa, bunu kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

Külcü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Merkez Tarhan köyümüzde yaşanan ve başına olumsuz şekilde aksettirilen “cemevine hoparlör takılması olayı” ile ilgili Muhtarlar Derneği olarak tüm köy muhtarlarımız adına bir açıklama yapmak gereği hasıl olmuştur.

KÖYÜMÜZDE HEM CAMİ HEM CEMEVİ BULUNMAKTADIR

Yapılan açıklamalardan da anlaşıldığı üzere Tarhan köyümüzde hem cami hem cemevi bulunmaktadır. Köy camisinin çatısında meydana gelen çökme dolayısıyla, hoparlör sistemi çalışmaz hale gelmiştir. Bunun üzerine köyün akil insanları, merkezi sistemle okunan ezanın köye ulaştırılmasını sağlamak düşüncesiyle köyün ortak varlığı olan cemevi çatısına hoparlörün takılmasını uygun görmüşler ve ezan sesinin köye ulaştırılmasını sağlamışlardır.

MUHTARIMIZIN TEK BAŞINA VERDİĞİ BİR KARAR DEĞİLDİR

Hoparlörün cemevi çatısına takılması muhtarımızın tek başına verdiği bir karar değildir. Kaldı ki tek başına bile karar vermiş olsaydı, bunun neresi yanlış olurdu? Cemevi kapatılmamış, camiye çevrilmemiş, içinde cemaat toplanıp namaz kılmamış, sadece çatısına bir hoparlör takılmış. Bu olayın çok büyük tepki yarattı, ortalık karıştı, inanç dayatması ile karşı karşıyayız, infale sebep oldu ve benzeri ifadeler ile paylaşılması tam bir fitne kazanı kaynatma ve kaos çıkarma çabasından ibarettir.

Alevi Bektaşi geleneği içinde yaşamını sürdüren her kardeşimize saygımız sonsuzdur. Ancak bu şehrin muhtarları adına sormak isteriz. Hangi kanun cemevinin çatısına zorunlu bir durum var iken hoparlör takılıp ezanın duyurulmasını yasaklamaktadır, suç saymaktadır. Yahut Alevi geleneği içerisinde cemevinin çatısına hoparlör takılmasını tekrar ediyoruz zorunlu bir durum varken yasaklayan bir inanç var da biz mi duymadık.

MUHTARIMIZA SORUŞTURMA KONUSUNU DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ

Çorum Valiliğinden yapılan açıklamaya göre muhtarımız hakkında bir soruşturma açılmış. Valilik şehirde en üst yönetim noktasıdır. Valimizin konunun ne olduğunun araştırılmasını istemiş olması gayet doğaldır. Ancak ortada yasal olarak suç oluşturan hiçbir eylem yok iken; konunun hukuken bir soruşturmaya dönüştürülmesi söz konusu olursa, bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Böyle bir durum ancak birilerinin gazına almak için muhtarın kurban seçilmesi anlamına gelecektir. Biz köy muhtarları olarak muhtarımızın hukuken ve ahlaken masum olduğu inancını taşıyoruz. Hiçbir kötü niyet yoktur, yasa dışı bir durum da yoktur.

Valilik tarafından yapılan incelemenin zorlama şartlarla hukuki bir soruşturmaya dönüştürülmeden Valilik sorumluluğu ile konunun ne olduğunun araştırılıp soruşturulması meselesinden ibaret olmasını diliyoruz.

FİTNE ATEŞİ YAKMAYA UĞRAŞMASINLAR

Son sözümüz şudur: Bizler 1000 yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşıyoruz. Varlığı da yokluğu da birlikte yaşadık. Acıyı sevinci birlikte paylaştık. Her türlü zorluğu birlikte göğüsledik. Hiç kimse bu milletin

camisinden de cemevinden de rahatsız olmadı, olmamalıdır. Biz millet olarak topyekün bayrağımıza, toprağımıza, dinimize, devletimize, istiklal ve istikbalimize el uzatan eli kırmayı biliriz.

Yeter ki içimize fitne ateşi düşürmeye çalışanlar, kardeşliğimize tefrika sokmaya, ikilik çıkarmaya çalışanlar bundan vazgeçsinler. Dışarıda zaten yeteri kadar düşman var, bir de içimizden ihanete yeltenenler olmasın.

Bilinmelidir ki, biz bu toprakları bize vatan yapan özümüzü aynen koruyoruz. Biz aynı yolun yolcusu, aynı bağın gülü, aynı dağın yeli, aynı çeşmenin suyu olarak kalmaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyururuz."