Genel

KKKA Vakalarına Karşı Uyarı: “Semptomları Hafife Almayın”

Hitit Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurcan Baykam ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, Mayıs ayı itibariyle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları görmeye başladıklarını söyledi.

Abone Ol

Baykam ve Çelikbaş, hastalıktan korunma yöntemleri, bulaş yolu ve hastalık sürecinde yapılması gerekenlerle ilgili detaylı bilgiler verdi.

Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurcan Baykam ile Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, artan KKKA vakaları sonrası bir basın açıklaması yaparak vatandaşları bilgilendirdi.

Prof. Dr. Nurcan Baykam, hastalığın bulaş yolu ve semptomlarından bahsederken, Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş da korunma yöntemleri ve hastalık sürecinde yapılması gerekenleri paylaştı.

Sivas, Tokat gibi Çorum’un da içerisinde bulunduğu bölgede yaşayan vatandaşların paylaşılan semptomları göstermesi halinde KKKA’yı da değerlendirmesi gerektiğini belirten Baykam, hastalığın birçok farklı enfeksiyon hastalığıyla karışabileceğini belirterek vatandaşları uyardı.

Baykam, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“KKKA şüphesi taşıyan kişiler, bu dönemde hastaneye gelmeye başladılar. Özellikle hayvancılıkla uğraşan kişilerde, çiftçilerde, mezbahanelerde çalışanlar ya da keneyle teması olan kişilerde bu hastalık ortaya çıkıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en fazla bulaş yolu kene tutunmasıyla oluyor. Hastalıktan korunmanın en önemli yolu kene ile teması en aza indirmek ya da var olan keneden bir an evvel uzaklaşmak.

KKKA aslında başlangıç aşamasında birçok enfeksiyonla karışabilen bir hastalık. Örneğin griple çok karışabilir ya da diğer bazı enfeksiyonların başlangıç günlerindeki bulgularla karışabilir. Hasta, ilk birkaç günlük dönemden sonra halsizlik, ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, karın ağrısı bazen de ishal şikayetleriyle karşımıza çıkıyor. İşte bu dönemde önemli olan şey öncelikli hayvan teması, kene temasının sorgulanması gerekiyor. Kişi, ilk başta bu şikayetlerle mutlaka KKKA açısından da değerlendirme yapılmalı ve hekime yönlendirilmeli. Çorum, Sivas, Tokat gibi yörelerde kene şüphesi akla gelmeli. Hekimlerin de bu hastalığın aklına gelmeli.

Çorum ili olarak KKKA hastalarımızı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde oldukça tecrübeli ekiple tedavi ediyoruz. Burada hastalarımıza yönelik bilimsel yaklaşımlarımızı ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığımız araştırmalarla takip ediyoruz. Hem hastanemizin deneyimli ekibi hem de deneyimli hocalarımız ile bu süreçte çalışıyoruz.”

Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, hastalıktan korunma yolları ve hastalık sürecinde yapılması gerekenleri paylaştı.

Doğada renkli kıyafet giymenin önemine değinen Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, “Vatandaşlarımıza şunu hatırlatmamız gerekiyor; doğada keneler bulunuyor ve bu hastalık endemik. İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülüyor. Vatandaşlarımızın hayvan bakımı sırasında, doğaya çıktıkları sırada mutlaka korunma önlemlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Doğada bulundukları sürece kişilerin açık renk kıyafet giymeleri kenenin görünmesi açısından önemli. Kapalı kıyafetler giyilmesi kenenin tutunmasını önler. Pantolon paçalarının çorap içerisine sokulması korunmada ilk alınacak tedbirler arasında. Eve döndüklerinde de bu kişilerin özellikle koltuk altı, kulak arkası, kasık bölgesi, meme altı gibi kıvrımların fazla olduğu bölgeleri direkt kontrol etmeleri gerekiyor. Kenenin vücutta fazla kalmasını engellemek çok önemli. Keneyle temas süresi uzadıkça virüsle temas riski artıyor” diye konuştu.

Vücudunda kene gören vatandaşların hemen hastaneye gitmesine gerek olmadığını dile getiren Aysel Kocagül Çelikbaş, ancak dikkatli bir şekilde kenenin bulunduğu yerden çıkarılması söyledi.

Kocagül Çelikbaş, “Kenenin tutunduğunu gören vatandaşlarımızın hemen hastaneye koşmasına gerek yok. Kenenin bir an önce çıkarılması gerekiyor. Keneyi çıkartırken de dikkat edilmesi gerekenler var. Çıplak elle keneyi çıkartmamak, ezmemek gerekiyor. Yine halk arasında bir bilgi var; Kenenin havayla temasını engellerseniz (alkollü pamuk tutmak, gaz yağı dökmek gibi) kene bu işlemler sonucunda hızla vücuttan ayrılır ancak bu süreçte virüsü vücuda bırakma olasılığı arttığı için bunlar kesinlikle önerilen yöntemler değildir. Ya bir bez parçası, ya bir naylon ya da bir kağıt peçeteyle keneyi tutarak kopartmadan vücuttan ayrılmasını sağlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Merak edilen bazı soruları da yanıtlayan Kocagül Çelikbaş, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Keneyi ayırdınız ve ne yapacaksınız? Atmayacağız, ezmeyeceğiz. Mutlaka içerisinde alkol bulunan bir kavanoza koyup çöpe atmak gerekiyor.

Daha sonrasında hastaneye koşmak gerekiyor mu? Hayır, böyle bir şey de yok. Kişiler 10 gün süreyle kendilerini takip etmeli ve baş, kas ağrısı varsa, ateşi yükseldiyse veya bulantı, kusma gibi semptomları varsa hastaneye başvurmalı.”