Genel

‘HALK EĞİTİM MERKEZİ TİCARET YAPMAMALI’

Abone Ol
Erdal, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İskilip Metin Alkan Halk Eğitim Merkezinin açıklamış olduğu 2017 cirosu mobilyacı esnafını endişelendirmiştir. Merkezin bu açıklamasından anlaşılacağı üzere, 2017 yılında küçük ve orta ölçekli mobilyacı esnafının yapacağı işlere engel olmuştur. 2017 yılında İskilip Metin Alkan Halk Eğitim merkezinin 6 milyon ciro yaptığı ve ödediği vergiden bahsediliyor, Devletimizin Halk eğitimden aldığı vergiye mi ihtiyacı var? Halk eğitimin istihdama katkı sağladığından bahsedilmiş, iş dünyasının yapacağı işleri yaparak istihdam olmaz, olmamalıdır. Halk eğitim merkezi sanayinin ihtiyacı olan ara eleman yetiştirdiğinden bahsediyor, yetiştirdiği ara elemanların yapacakları işleri ellerinden alarak, işletmeleri işsiz bırakmaktadır. Örneğin; 30 yıldır Çorum’a üniversite yapılması hayalini kuran Çorum halkı ve Çorum esnafı, bu hayaline kavuşmaktadır. Kavuşurken de üniversitenin bütün imkanlarından yararlanması elbette ki hakkıdır. Üniversitenin bu güne kadar yapılan mobilya ve dekorasyon işlerini halk eğitim merkezi yapmıştır, yapmaktadır. Bu yanlış bir uygulamadır. Çorum‘a gelen ödenek Çorum esnafında kalmalıdır düşüncesini hep benimsiyoruz. Nüfusu 300 bine yaklaşmış bir şehirde üst seviyelerde mobilya üreten fabrikaları hala yoksa, bunun sebeplerinden bir tanesi de İskilip Halk Eğitim Merkezidir. Esnafın karşısında, orantısız devletin gücünü kullanan bir kurum vardır. Bu yanlıştır. Başbakanımız Binali Yıldırım esnaf ve sanayici ile bir araya geldiğinde, “Devlet ticaret yapmamalıdır” diyerek esnaf ve sanayiciyi motive etmektedir. Başbakanımız her fırsatta da devletin ticaretten çekilmesi gerektiğini söylemektedir. Başbakanımızın bu söylemleri, mobilya üreticilerinin ve mağazacıların geleceğini görmesi açısından ümit vericidir. Halk eğitimin merkezinin ulusal amaçları şunlar olmalıdır: Kişilere mesleki bilgi ve beceri kazandırmak, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, okur-yazar oranını toplumda arttırmak ve nitelikli okur-yazar olmasını sağlamak, bireylerin toplumsallaşmasını ve üretkenliğini sağlayacak davranış değişiklikleri meydana getirmek, toplumsam değişmeye bağlı olarak kişilerin karşılaştıkları problemleri çözmede onlara gerekli ortamı sağlamak yada gerekli ortamı oluşturmaktır. Bizler mobilyacı esnafı olarak bardağın hep dolu tarafını görerek düşünüyor ve çalışıyoruz. Bu konuda herkesin ön yargıyı bırakıp, biraz empati yapmasını istiyoruz. Halk eğitimin yapmış olduğu bu haksız rekabetin bir an evvel önüne geçilmelidir. Tavrımız ve isteğimiz nettir. Halk eğitim merkezi ticaret yapmamalıdır. Ekmeğini mobilya sektöründen kazanan meslektaşlarıma, bol bereketli kazançlar dilerim.”
Abone Ol